“Güliver’in Gezileri” İrlandalı yazar Jonathan Swift tarafından yazılmış klasik bir edebi eserdir. 1726 yılında yayımlanmıştır ve fantastik macera türünde bir roman olarak kabul edilir.

Konusu:

Kitap, Lemuel Güliver adlı bir denizcinin fantastik yolculuklarını anlatır. Güliver, dört farklı ülkeye seyahat eder ve her birinde farklı türden yaratıklar ve kültürlerle karşılaşır. “Güliver’in Gezileri”, sadece bir fantastik macera hikayesi değil, aynı zamanda dönemin siyasi, sosyal ve ahlaki eleştirilerini de içerir. Jonathan Swift, eserinde döneminin politik durumunu ve insan doğasını hicvederken, aynı zamanda okuyuculara insanlık hakkında derin düşündürücü sorular da sormaktadır. Bu nedenle, “Güliver’in Gezileri”, hem eğlenceli hem de derinlemesine düşündürücü bir okuma sunar.

Özet:

“Güliver’in Gezileri”, Lemuel Güliver adlı denizci kahramanın maceralarını anlatan klasik bir romandır. Lemuel Güliver, denizci bir tüccar olarak denizlere açılan ve bir dizi fantastik maceraya atılan bir karakterdir. Roman, Güliver’in dört farklı yolculuğunu ve bu yolculuklar sırasında karşılaştığı fantastik yerleri anlatır. Güliver’in ilk yolculuğu, Lilliput adındaki bir ülkeye yapılır. Bu ülkede yaşayan insanlar, Güliver’e göre oldukça küçüktür ve onunla olan etkileşimleri, birçok komik olaya neden olur. Güliver, Lilliputluların küçük dünyasında bir kahraman olarak kabul edilir ve bir dizi maceraya atılır. Daha sonra, Güliver Brobdingnag adındaki bir ülkeye gider. Bu ülkede ise durum tam tersidir; insanlar Güliver’e göre oldukça büyüktür. Bu devlerin arasında, insanlığın kırılganlığı ve küçüklüğü vurgulanır. Güliver, Brobdingnagluların arasında küçük bir yaratık olarak hisseder ve maceralarına devam eder. Üçüncü yolculuğunda, Güliver uçan adalardan oluşan Laputa’ya gider. Laputa, bilim ve teknolojiye aşırı derecede odaklanmış bir ülkedir. Güliver, burada çeşitli ilginç yerleri ziyaret eder ve Laputa’nın garip insanlarının yaşamına tanık olur. Son olarak, Güliver Houyhnhnms ve Yahoos adındaki yaratıkların yaşadığı bir ülkeye ulaşır. Houyhnhnm’ler akıllı ve düşünceli atlar olarak tasvir edilirken, Yahoos ise vahşi ve barbar insan benzeri varlıklardır. Güliver, bu ülkede insan doğasını ve uygarlığı sorgular ve sonunda insanlığın karanlık yönleriyle yüzleşir.

Kahramanlar:

Lemuel Güliver: Romanın ana karakteri olan Lemuel Güliver, denizci bir tüccardır. Maceralarına dört farklı yolculukla çıkar. Güliver, karakter olarak genellikle akıllı, sabırlı ve meraklı bir kişiliğe sahiptir. Karşılaştığı farklı kültürler ve yaratıklarla etkileşimde bulunurken, genellikle anlayışlı ve saygılı davranır.

Lilliputlular ve Brobdingnaglular: Güliver’in ilk iki yolculuğunda karşılaştığı insanlar, Lilliputlular ve Brobdingnaglulardır. Lilliputlular, Güliver’e göre oldukça küçük olan insanlardır ve Güliver, onların dünyasına bir dev olarak katılır. Brobdingnaglular ise devasa boyutlarıyla dikkat çeker ve Güliver, onların arasında küçük bir yaratık olarak hisseder.

Houyhnhnm’ler ve Yahoos: Güliver’in son yolculuğunda tanıştığı Houyhnhnm’ler, akıllı ve düşünceli atlar olarak tasvir edilir. Houyhnhnm’lerin insanlarla ilgili algısı ve düşünceleri, Güliver’in insan doğası ve uygarlığı üzerine derinlemesine düşünmesine neden olur. Yahoos ise vahşi ve barbar insan benzeri varlıklardır ve Güliver’in insanlık hakkında karamsar düşüncelere kapılmasına yol açar.

Laputa ve Laputa Sakinleri: Laputa, uçan bir ada olan bir ülkedir. Laputa sakinleri, bilim ve teknolojiye aşırı derecede odaklanmış ve pratik dünya ile bağları kopuk insanlardır. Güliver, Laputa’da yaşayan insanların garip davranışları ve düşünceleri karşısında şaşkınlık içindedir.

Reldresal: Lilliput’ta Güliver’e yardım eden ve onunla dost olan Lilliputlu bir siyasetçidir. Güliver’e Lilliput hükümetinin işleyişi ve siyasi entrikaları hakkında bilgi verir.

Glumdalclitch: Brobdingnag’da Güliver’in yanında kalan ve ona bakım veren genç kızdır. Güliver’in Brobdingnag macerasında en yakın arkadaşı ve yardımcısıdır.

Houyhnhnm’lerin Efendisi: Güliver’in Houyhnhnm’lerin yaşadığı ülkede tanıştığı ve onlarla olan etkileşimini anlattığı kişidir. Houyhnhnm’lerin insanlarla ilgili algısını ve Güliver’in deneyimlerini dinler.

Yahoos: Houyhnhnm’lerin yanında yaşayan vahşi ve barbar insan benzeri varlıklardır. Güliver, Yahoos’larla karşılaştığında insanlık hakkında karamsar düşüncelere kapılır.

Mekan:

Lilliput: Güliver’in ilk yolculuğunun geçtiği yerdir. Lilliput, insanlardan çok daha küçük olan Lilliputluların yaşadığı bir ülkedir. Burada evler, ağaçlar ve eşyalar Güliver’e göre oldukça küçüktür. Lilliput, küçük boyutları ve minyatür yapılarıyla dikkat çeker.

Brobdingnag: Güliver’in ikinci yolculuğunun geçtiği ülkedir. Brobdingnag, insanlardan çok daha büyük olan devlerin yaşadığı bir ülkedir. Buradaki her şey, Güliver’e göre devasa boyutlardadır. Dev hayvanlar, bitkiler ve yapılar, Güliver’in küçüklüğünü vurgular.

Laputa, Balnibarbi ve Glubbdubdrib: Güliver’in üçüncü yolculuğu, uçan adalardan oluşan Laputa’ya kadar uzanır. Laputa, bilim ve teknolojiye aşırı derecede odaklanmış ve pratik dünya ile bağları kopuk insanların yaşadığı bir ülkedir. Balnibarbi ve Glubbdubdrib gibi diğer ilginç yerleri de ziyaret eder.

Houyhnhnms ve Yahoos Ülkesi: Güliver’in son yolculuğu, akıllı atlar olan Houyhnhnm’lerin ve vahşi insan benzeri varlıklar olan Yahoos’un yaşadığı bir ülkeye kadar sürer. Houyhnhnm’ler, insanlarla ilgili olarak saf ve ahlaklı bir toplum oluştururken, Yahoos ise vahşi ve barbar bir doğaya sahiptir.

Bu mekanlar, Güliver’in farklı kültürler ve yaratıklarla karşılaştığı fantastik dünyaları temsil eder. Her bir mekan, romanın temalarını ve mesajlarını derinleştirirken, Güliver’in maceralarını heyecan verici ve ilgi çekici bir şekilde anlatır.

Zaman: 

“Güliver’in Gezileri” romanında, olayların zamanı net bir şekilde belirtilmemektedir. Roman, fantastik bir kurguya sahip olduğu için belirli bir tarihte veya zamanda geçmediği gibi, gerçek dünyanın zaman kavramına da bağlı kalmaz. Bunun yerine, her bir yolculuk ayrı bir zaman diliminde gerçekleşir ve her biri farklı bir fantastik dünyaya, kültüre ve yaratığa ev sahipliği yapar.

Yazar Jonathan Swift, eserinde zaman kavramını dikkate almayıp, okuyucularını gerçek dünyanın zamanından uzaklaştırır ve fantastik maceraların keyfini çıkarmalarını sağlar. Bu şekilde, romanda yer alan olaylar ve maceralar zamansız bir evren içinde gerçekleşir ve okuyucuların hayal gücünü serbest bırakır.