Reşat Nuri Güntekin’in 1922 yılında yayımlanan romanı Çalıkuşu; Cumhuriyet öncesi Anadolu’sunun sosyal yapısını, kadının toplumdaki yerini ve bireyin iç dünyasındaki değişimi derinlemesine inceleyen güçlü bir romandır.

Konusu:

Roman idealist bir genç kadın olan Feride’nin, sevdiği adam Kamran’ın ihanetine uğradıktan sonra her şeyi geride bırakıp Anadolu’nun farklı köylerinde öğretmenlik yaparak ayakta kalma mücadelesini anlatır. Roman; aşk, gurur, fedakârlık ve kadının toplumdaki yeri temaları etrafında şekillenirken Feride’nin içsel gelişimini ve Anadolu’nun sosyal yapısını da gözler önüne serer.

Özet:

Feride küçük yaşta annesini kaybeden ardından da babasını kaybedince teyzesinin yanında büyümek zorunda kalan genç bir kızdır. Hayatı boyunca içinde yalnızlık hissi taşıyan Feride, ailesinin kaybıyla içine kapanır ama bu kapanıklığını yaramazlıkları ve asi halleriyle örter. Üzgün olduğunda bile asla oturup belli etmez oradan oraya koşturup, ağaç tepelerinde gezer. Bu nedenle okul yıllarında arkadaşları ona ”Çalıkuşu” lakabını takar. Fransızca eğitim veren bir yatılı okulda büyüyen Feride hem kültürel hem de duygusal açıdan Batılı tarzda bir eğitim alır. Okuldaki hayatı boyunca neşeli, alaycı ve biraz da sivri dilli olan Feride, içinde taşıdığı derin duygulara rağmen dış dünyaya hep güçlü bir görüntü çizer. Yaz tatillerinde teyzesinin evine gider ve burada teyzesinin oğlu Kamran’la yakınlaşır. Aslında başlarda Kamran’dan çok hoşlanmamaktadır. Hatta okuldaki kız arkadaşlarına Kamran’la birbirlerini sevdikleri yalanını söylediğinde kendine de sinir olmuştur. Yaz tatillerinde teyzesinin evine gider ve burada Kamran’la yakınlaşır ve bu çocukluk arkadaşlığı zamanla tutkulu bir aşka dönüşür. Feride ve Kamran’ın ilişkisi zamanla nişanlılık boyutuna ulaşır. Fakat Feride, düğünlerinden bir gün önce Kamran’ın geçmişte başka bir kadınla ilişkisi olduğunu ve ona evlenme sözü verdiğini öğrenir. Feride için bu büyük bir yıkım olur. Gururu sevgisinden ağır basar. Düğün günü her şeyi bırakıp evi terk eder. Feride bu olaydan sonra Anadolu’nun farklı yerlerinde öğretmenlik yapmaya başlar. Her gittiği yerde toplumun kadınlara bakışı, dedikodular ve yoksullukla yüzleşir ancak o, tüm bu zorluklara rağmen mesleğine sıkı sıkıya bağlı kalır. Gittiği köylerde çocuklara okuma yazma öğretmek, kız çocuklarının eğitimine katkı sağlamak onun hayatının amacı olur. Bu süreçte Feride hem olgunlaşır hem de içsel bir dönüşüm geçirir. Bir köyde görev yaparken tanıştığı Doktor Hayrullah Bey onun için bir nevi manevi baba figürüne dönüşür. Halkın dedikodularından korunmak için onunla kâğıt üzerinde bir evlilik yaparlar. Hayrullah Bey zamanla Feride’nin yazdığı günlükleri okumaya başlar ve onun iç dünyasını keşfeder. Bir zaman sonra Hayrullah Bey ölür ve ölmeden önce Feride’ye verdiği zarf her şeyi değiştirir. Zarfın içinde Feride’nin günlüğü ve Hayrullah Bey’in Kamran’a hitaben yazdığı bir mektup vardır. Feride tüm geçmişin yüküyle bu zarfı Kamran’a vermek üzere geri döner. Kamran mektubu ve günlüğü okuduğunda Feride’nin ona olan sevgisinin aslında hiç sönmediğini anlar. Kamran da yıllar boyunca pişmanlık duymuş ve Feride’nin yokluğunu hep hissetmiştir. Feride ile yeniden bir araya gelirler ve bu kez geçmişin hayaletlerinden arınmış bir şekilde yepyeni bir hayat kurmak üzere birlikte yola çıkarlar.

 

”Çalıkuşu yalnızca bir aşk romanı değildir. Aynı zamanda kadının toplumda var olma mücadelesini, bireyin onuru ve özgürlüğü için verdiği savaşı ve Anadolu halkının yaşamını derinlemesine işler. Feride’nin yalnızlığı, güçlü duruşu, gururu ve idealizmi; dönemin Anadolu’sunda eğitimli bir kadının karşılaştığı zorlukları ve direniş biçimini simgeler. Roman boyunca Feride’nin iç sesi okuru onun duygu dünyasına çeker. Aşkı, kırgınlıkları, umudu ve yorgunluğu satırlara dokunurcasına işlenir. Reşat Nuri Güntekin, Feride’nin kişiliğinde hem romantik bir figür hem de toplumsal dönüşümün habercisi olan bir kadın yaratmıştır.”