AÇIK İLETİ

Açık ileti, dolaylı ya da kapalı anlatımlar yerine düşüncelerin net bir biçimde ifade edilmesidir. Yazar ya da şair düşüncelerini doğrudan ifade eder, belirsizlikten kaçınılır, mesaj net bir şekilde iletilir. Tek bir yargıyı anlatan ifadelerdir de diyebiliriz. Anlam açıktır bu nedenle herkes için aynı şeyi ifade eder. Herkes aynı şeyi algılar. Duygu ve düşüncelerin doğrudan ifade edilmesidir.

Örneğin:

Sonbahar, mevsim geçişlerinden biridir ve doğada belirgin değişiklikler meydana gelir. Bu dönemde ağaçların yaprakları sararır ve dökülür. Serin, yağmurlu ve rüzgarlı günlerin sayısı artar.

(Bu metin öğretici bir metindir. Sonbahar mevsimi ile ilgili açık bilgiler vermektedir. Bu nedenle bu metinde ileti açıktır.) 

Madde 1 – Bu Kanunun amacı Türk Bayrağının şekli, yapımı ve korunması ile ilgili esas ve usulleri belirlemektir.
Bayrağın Şekli ve Yapımı
Madde 2 – Türk Bayrağı, bu Kanuna ekli cetvelde gösterilen şekil ve oranlarda olmak kaydıyla beyaz
ay – yıldızlı al bayraktır.
Bayrak ile özel bayrakların (sembolik bayrak, özel işaret, flama, flandra ve fors) standartları, hangi kumaş
ve maddelerden yapılacağı yönetmelikte gösterilir.

(Bu metin yine bilgilendirici bir metindir. Türk bayrağı ile ilgili nesnel bir şekilde bilgi vermektedir. Okuyan herkes için aynı şeyi ifade eder. Bu metinde de açık ileti bulunmaktadır.) 

 

ÖRTÜK İLETİ

Kapalı ileti,  kapalı anlatımlarla, imgelerle, mecazlar veya söz sanatlarıyla duygu ve düşüncelerin dolaylı bir şekilde iletilmesidir. Yazar veya şair düşüncelerini dolaylı yoldan ifade eder. Tek anlamlılık yoktur. Anlam kapalıdır. Okuyan herkes için farklı çağrışımlar, anlamlar ifade eder. Amaç, sözü güzel ve etkili söylemektir. Duyguların dolaylı bir şekilde ifade edilmesidir de diyebiliriz.

Örneğin:

Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,

“Medeniyet” dediğin tek dişi kalmış canavar?

(Mesela İstiklal Marşı’mızın bu dizelerinde ”ulusun” derken bazı insanlar ”ulumak eylemi” bazı insanlar ”millet” anlamındaki ulus olarak, bazı insanlarda ”yüce” anlamındaki ulu olarak değerlendirir.)

 

Sarı yapraklar dökülürken

Bir sonbahar rüzgarı estikçe

Her biri bir hatıra

Ve ben sessiz bir ağaç gibiyim

(Bu şiirde yazar sarı yapraklar derken ”kayıplar”, sessiz bir ağaç derken ise ”yalnızlık” hissettirilmek istenmiştir ya da yaprakları hatıraya benzetip zamanın geçip gittiğini ve güzel hatıraların yok olduğunu da hissettirmek istemiş olabilir.)

İMGE

Sembol, duyularla ifade edilemeyen bir şeyi belirten somut nesne veya işarete verilen addır. Edebî metinlerde kullanılan dil, günlük dilden farklı olarak çok anlamlıdır.  Sanatçılar; eserlerinde kelimeleri, kelime gruplarını ve cümleleri kendilerine özgü bir kullanımla farklı anlamlara gelecek şekilde dönüştürürler. Bu dönüşüm sonucunda da imge ortaya çıkar. Gerçekliğin dışına çıkacak şekilde, şairlerin kendi gözlemlerinden yola çıkarak kendi hayal dünyasında oluşturduğu sembollere imge denir. İmgeler alışılmışın dışında ve özgündür. İmgelerin şiirde kullanımı ise edebî sanatların oluşumuna zemin hazırlar.

Örneğin:

Uzun ince bir yoldayım

Gidiyorum gündüz gece

(Aşık Veysel’in ”uzun ince bir yol” söz grubu yaşamı temsil etmektedir.)

Sular mı yandı neden tunca benziyor mermer

(Suların yanması normalde mümkün olmayan bir durumdur. Şair alışılmışın dışında bir görüntüyü zihninde oluşturmuş ve okura bu söz grubu ile aktarmıştır.)

İki kapılı bir handa

Gidiyorum gündüz gece

(Doğum ve ölümü temsil eden bir imgedir.)