Duygu ve düşüncelerimizi, tasarladıklarımızı aktarırken belli bir amacımız bulunur. Söyleyeceklerimizi amacımıza göre biçimlendiririz. Amacımız değiştikçe anlatım biçimimiz de değişir. Anlatım biçimleri bir düşüncenin okura nasıl iletildiğini belirleyen yöntemlerdir. Bir metin oluştururken amaç bilgi vermek ise açıklayıcı anlatım, bir düşünceye ikna etmek veya bir konuda kişisel görüşler dile getirilmek isteniyorsa tartışmacı anlatım, amaç bir olay aktarmaksa öyküleyici anlatımı ya da herhangi bir varlığı ya da yeri en ince ayrıntısına kadar tarif etmekse betimleyici anlatım tercih edilir. Bu durumda anlatım çeşitlerimiz dört tanedir.

  1. Açıklayıcı Anlatım
  2. Tartışmacı Anlatım
  3. Öyküleyici Anlatım
  4. Betimleyici Anlatım

AÇIKLAYICI ANLATIM (AÇIKLAMA)

Açıklayıcı anlatım; bir düşünce ya da konuyu okurun daha iyi anlayabilmesi için o konuyu açık, net ve düzenli bir şekilde ifade etmektir. Açıklayıcı anlatımda amaç bilgi vermek ve bir konuda kafa karışıklığı oluşturmadan detaylı bir açıklama yapmaktır. Konu genellikle tarafsız ve objektif bir şekilde anlatılır.

-> Amaç, bilgi vermek, bir konuda bir şeyler öğretmektir.

-> Anlatımda kullanılan dil ve ifade tarzı, karmaşık olmayan ve anlaşılması kolay olmalıdır. Örneğin teknik terimler kullanılıyorsa bunlar da anlaşılır bir şekilde açıklanmalıdır.

-> Yazarın kişisel görüşlerinden çok nesnel bilgi ve gerçekler ön plandadır.

-> Bilgi, genellikle mantıklı bir sıralamayla sunulur. Mesela bir sürecin nasıl işlediğini anlatırken adımlar belli bir sıraya göre açıklanır. Bu sıralama okurun bilgiyi daha kolay takip etmesini sağlar.

-> Örnekleme, tanımlama, sayısal verilerden yararlanma gibi düşünceyi geliştirme yolları kullanılır.

-> Makalelerde, ders kitaplarında, öğretici materyallerde vb. açıklayıcı anlatım biçimi kullanılır.

Örnek I:

Suyun sıvı halden katı hale geçiş yaptığı sıcaklık seviyesine suyun donma noktası denir. Su 0°C sıcaklıkta donar. Bu durum, su moleküllerinin düşük sıcaklıklarda hareketlerinin yavaşlaması ve birbirine daha yakın hale gelerek katı bir yapı oluşturması ile gerçekleşir(…)

(Bu metinde suyun donma noktası ile ilgili bilgi verilerek açıklayıcı anlatım kullanılmıştır.)

Örnek II:

Osmanlı Devleti’nin yükselişi 16. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman döneminde zirveye ulaşmıştır. Bu dönemde Osmanlı İmparatorluğu hem toprak genişletme hem de kültürel alanda büyük bir ilerleme kaydetmiştir. Sanat, bilim ve hukuk alanında da önemli gelişmeler yaşanmıştır. Bu dönemde Kanuni’nin halkı için oluşturduğu ”Kanunname” adlı hukuk kitabı, imparatorluğun yönetiminde önemli bir yer tutmuştur(…)

(Bu metinde Osmanlının Yükselme Dönemi hakkında bilgi verilerek açıklayıcı anlatım kullanılmıştır.)

TARTIŞMACI ANLATIM (TARTIŞMA)

Tartışmacı anlatım; bir konunun ya da düşüncenin çeşitli bakış açılarıyla ele alınarak savunulması, sorgulanması ya da bir fikrin çürütülmesi amacı ile kullanılan bir anlatım biçimidir. Tartışmacı anlatımda amaç kişisel düşünceleri de paylaşarak okurun düşüncelerini değiştirmektir. Bu tür anlatımda yazar bir konu hakkında farklı bir bakış açısını ele alarak kendi görüşünü bunlarla karşılaştırarak güçlendirir. Temel amaç okuru ikna etmektir.

-> Amaç okurun bir konu hakkındaki fikirlerini değiştirmektir.

-> Konu hakkında açık ve net bir görüş ifade edilir. Bu düşünce yazının temel amacını oluşturur.

-> Savunulan görüşe karşı olan fikirler ele alınır ve bu görüşler çürütülmeye çalışılır.

-> Argümanlar mantıklı ve tutarlı bir şekilde sunulmalıdır. Çelişkilerden kaçınılmalıdır.

-> Anlatım sade ve anlaşılır olmalıdır. Karmaşık dil yapılarından kaçınılmalıdır. Çünkü amaç, görüşün etkili bir şekilde aktarılmasıdır.

–> Karşılaştırma, örneklendirme, tanık gösterme gibi düşünceyi geliştirme yolları kullanılır.

–> Tartışmacı anlatım biçimi özellikle deneme, sohbet, eleştiri gibi metin türlerinde yaygın olarak tercih edilir.

Örnek I:

Teknolojinin gelişimi yaşam tarzımızı büyük ölçüde değiştirdi. Bazı insanlar, teknolojinin hayatımıza kattığı kolaylıklar sayesinde daha verimli ve bağlantılı olduğumuzu savunuyor. İnternet sayesinde dünyanın herhangi bir yerindeki insanlarla iletişim kurabiliyor, işlerimizi online ortamda yapabiliyor ve bilgiye her an erişebiliyoruz. Bu elbette özellikle de iş hayatında devrim yaratmış durumda. Ancak teknolojinin yanlış kullanımının olumsuz etkileri de göz ardı edilemez. Sosyal medyanın aşırı kullanımı, insanlar arasındaki yüz yüze iletişimi azaltırken yalnızlık duygusunun da artmasına sebep oluyor. Ayrıca sürekli telefonla meşgul olan bireyler gerçek dünyadaki sosyal etkinliklere ve insan ilişkilerine gerekli önemi veremiyor(…)

Örnek II:

E-kitapların popülerliği artsa da basılı kitapların hâlâ vazgeçilmez bir yeri vardır. Basılı kitaplar, okuma deneyimini somut hale getirir; sayfaları çevirmek, kitabın kokusunu almak gibi unsurlar dijital cihazlarda bulunmaz. Ayrıca göz sağlığı açısından da daha iyidir. Ekranlar uzun süre kullanıldığında göz yorgunluğuna neden olur. Basılı kitaplar koleksiyon değeri taşır ve okura kültürel bağ kurma fırsatı sunar. Dijitalleşen dünyada basılı kitaplar okuma alışkanlıklarını derinleştiren ve daha anlamlı kılan bir deneyim sunar.

ÖYKÜLEYİCİ ANLATIM (ÖYKÜLEME)

Bir olayın ya da durumun zaman akışı içerisinde aktarıldığı anlatım türüne öyküleyici anlatım denir. Öyküleyici anlatım ”hikâye etme” olarak da bilinir. Bu tür anlatımda mutlaka kahraman, zaman akışı ve anlatılan bir olay vardır. Bu anlatım biçimi okura hikâye anlatma amacı güder.

–> Amaç okuru bir olay içinde yaşatmaktır.

–> Olaylar bir zaman akışı içerisinde anlatılır.

–> Kişiler, olayın geçtiği mekan ve zaman olay ve olay örgüsünü oluşturmak için kullanılan ögelerdir.

** Öyküleyici anlatımı bir videoya benzetebiliriz. Metinde yaşananları (yaşanan bir olay mutlaka olmalı) hareketli bir şekilde aklımızda bir video gibi canlandırabiliyorsak bu öyküleyici anlatımdır.

Örnek I:

Bir sabah küçük Ayşe parktan geçerken yere düşen bir kuş gördü. Kanadı kırılmıştı ve hareket edemiyordu. Hemen yanına gitti, nazikçe kuşu eline alıp evine götürdü. Annesiyle birlikte kuşun kanadını sardılar ve ona su verdiler. Ayşe her gün kuşa bakarak onunla ilgilenerek ona iyileşmesi için zaman tanıdı. Bir hafta sonra kuş uçmaya başladığında Ayşe onu mutlu bir şekilde bahçeye saldı. Kuş, özgürlüğüne kavuşmuştu ama Ayşe de kalbinde güzel bir anı bırakmıştı.

Örnek II:

Bir zamanlar kasaba halkı arasında saygı gören ve bilgisiyle tanınan bir doktor vardı: Mıchael Ivanovıch. Bir gün kasabanın en güçlü insanlarından olan prens ona bir soru sormak için geldi. Prens doktorun bilgeliğinden faydalanmak istiyordu. Ona şöyle dedi ”Bana bir şey söyle, insan neyle yaşar? Gerçekten neyle yaşar?” Bu soru doktoru derin düşüncelere sevk etti. İnsanlar parayla, yiyeceklerle, lüksle mi yaşar yoksa başka bir şey mi vardır yaşamlarını sürdürmelerini sağlayan? (…)

BETİMLEYİCİ ANLATIM (BETİMLEME/ TASVİR ETME)

Bir durum, kişi, mekan ya da nesnenin özelliklerini ayrıntılı bir şekilde tarif etmek için kullanılan bir anlatım biçimidir. Bu anlatım biçiminde okurun, anlatılan şeyin nasıl göründüğünü, kokusunu, sesini, tadını ve diğer duyusal özelliklerini zihninde canlandırabilmesi hedeflenir.

–> Amaç okurun zihninde sözcüklerle resim çizmek, anlatılan şeyi okurun zihninde tüm özellikleri ile canlandırmasını sağlamaktır. Bu sebeple sözcüklerle resim çizme sanatı da denilebilir.

–> Daha çok görsel ve duyusal imgeler kullanarak okurun anlatılanı daha somut bir şekilde hissetmesini sağlamayı amaçlar. Örneğin bir doğa manzarası anlatılırken ağaçların rengi, yaprakların hareketi, kuşların sesi gibi detaylara yer verilir.

–>Anlatılan şey hakkında detaylı anlatımlar yapılır. Her yönüyle betimlenir.

–> Soyut kavramlar yerine somut kavramlar kullanılır. Örneğin ”güzel bir gün” yerine ”hava berraktı, güneş parlak ve sıcak” gibi niteleyici sözcüklerden yani sıfatlardan yararlanılır. (Yeşil ağaçlar, beyaz bulutlar, ılık bir rüzgar vb.)

–>Roman, öykü, şiir ve diğer edebi eserlerde betimleyici anlatım sıklıkla kullanılır.

** Betimleyici anlatım ve öyküleyici anlatım iç içe kullanılır. Çünkü bir olay metninde mekanı ve kişileri tanıtmak için betimleyici anlatımı kullanmak durumundayız.

** Öyküleyici anlatımı bir videoya benzetmiştik. Bunun yanı sıra betimleyici anlatımı da bir resme benzetebiliriz. Ancak küçük hareketlerin de olabileceğini unutmayalım: güneşin batması, yaprakların sallanması vb. gibi. Bu küçük hareketler tarif ederken kullanılırlar ve bir olay ifade etmezler.

Örnek I:

Güneş yavaşça batarken gökyüzü mor ve turuncu tonlarına bürünmüş, masmavi deniz ise dalgalarla uyum içinde hafifçe kıpırdıyordu. Havanın içinde tuzlu bir deniz kokusu, soğuyan kumlarda ise ayak izleri belirginleşiyordu. (…)

Örnek II:

Elif uzun boylu, ince yapılı bir kadındı. Yüzü, yumuşak hatlarla çevrilmişti. Özellikle alnındaki hafif çukurlar, gülümseyince daha da belirginleşen güzel bir ifadesi vardı. Saçları güneş ışığında altın sarısına çalan dalgalar halinde omuzlarının üzerinden sıyrılıyordu. Yeşil gözlerinin altında az ama anlamlı çizgiler belirginleşmişti. (…)