(Cumhuriyet Dönemi Türk edebiyatında birçok edebi topluluk ortaya çıkmıştır özellikle de şiir anlamında. Fakat bu ünitede MEB 11. sınıf müfredatı çerçevesinde ”Cumhuriyet’in ilk yıllarında şiir” ele alınmaktadır.)

 

Millî Edebiyat Dönemi’nde başlayan edebî eserlerde millî değerlerin işlenmesine Cumhuriyet’in ilk yıllarında devam edilmiştir. Şiirde temel olan konu yine memleket olmuştur. Şiirde millî duyarlılığa önem verilmiş, milli ve yerel unsurlara yer verilmiş, ağırlıklı olarak halk şiirinden gelen ögeler (yalın dil, hece ölçüsü, dörtlük nazım birimi vb.) kullanılmıştır. Şiirlerde halkın günlük konuşma dili kullanılmıştır. İlk dönemlerde Millî Edebiyat zevk ve anlayışını sürdüren bir şiir çizgisi görülmüştür. Kurtuluş Savaşı’nın zorlu şartlarda kazanılmasının ardından Memleket Edebiyatı adı verilen bir akım oluşmuştur. Anadolu’ya yöneliş, memleket manzaraları, vatan ve millet sevgisi bu akımın işlediği başlıca temalardır. Bu akımda Batı edebiyatının zevk ve anlayışıyla yerli anlayış, memleket edebiyatı düşüncesi etrafında birleşmiş; millî kimlik, edebî eserlerin merkezine yerleşmiştir. Her şeyden önce ”millet” ön planda tutulmuştur. ”Beş Hececiler” topluluğu bu anlayışta önemli yer tutmaktadır. (Faruk Nafiz Çamlıbel, Enis Behiç Koryürek, Halit Fahri Ozansoy, Orhan Seyfi Orhon, Yusuf Ziya Ortaç)

–>Ahmet Kutsi Tecer, Kemalettin Kamu, Orhan Şaik Gökyay, Ömer Bedrettin Uşaklı gibi şairler de Memleket Edebiyatı akımı doğrultusunda eser vermiştir. Cumhuriyet Dönemi şiiri, günümüzde dahi farklı anlayış ve akımlarla gelişimini sürdürmektedir.

Faruk Nafiz Çamlıbel

Beş Hececiler’in en etkili şairidir. Memleketçi edebiyat anlayışının da öncüsüdür. Millî kaynaklara yönelen şair, Anadolu’yu yakından tanımış ve Anadolu gerçeğini şiirlerinde başarıyla yansıtmıştır. Aşk, ölüm, tabiat, özlem, kahramanlık, memleket sevgisi, Anadolu, Atatürk gibi konuları işlemiştir. İlk şiirlerinde aruz ölçüsünü kullanmış, sonraki şiirlerinde hece ölçüsünü kullanmıştır. “Çamdeviren” ve “Deli Ozan” takma adlarıyla mizahi şiirler de yazmıştır.

Şiir: Şarkın Sultanları, Gönülden Gönüle, Suda Halkalar, Han Duvarları, Çoban Çeşmesi, Dinle Neyden, Bir Ömür Böyle Geçti, Elimle Seçtiklerim, Heyecan  ve Sûkun, Zindan Duvarları, Akarsu, Akıncı Türküleri, Tatlı Sert.

Roman: Yıldız Yağmuru

Tiyatro: Özyurt, Canavar, Kahraman, Akın, Yayla Kartalı

Türkiye Dışındaki Çağdaş Türk Şiiri

Türk toplulukları her ne kadar farklı coğrafyalarda yaşasalar da, dil ve kültür açısından küçük farklılıklara sahip olsalar da ortak duygu ve düşüncelere sahiptir. Türk edebiyatı, ortak duygu ve düşünce dünyasının yanı sıra zengin bir kültür birikimine de sahiptir. Türkiye dışındaki coğrafyalarda yaşayan Türkler, ana dili bilinci ile Türkçe eserler vermiştir. Türk dilinin konuşulduğu ülkelerde, bölgelerde yaşayan Türk şairler; halkın sorunlarını, beklentilerini şiirleri aracılığıyla dile getirmiştir. Bu bölgelerde Türkçenin çeşitli lehçe ve şivelerinde eserler verilmiştir. Türkiye dışındaki çağdaş Türk şiirinde genellikle özgürlük ve ulusal bilinç temaları işlenmiştir.

Bahtiyar Vahapzade (Azerbaycan); Şehriyar (İran); Recep Küpçü (Bulgaristan); Mağcan Cumabayulı (Kazakistan); Osman Türkay, Özker Yaşın (Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti); Abdülhamit Süleyman Çolpan , Aybek (Özbekistan); Ata Atacanoğlu (Türkmenistan) ve Nimetullah Hafız (Eski Yugoslavya) Türkiye dışındaki çağdaş Türk şiirinin başlıca temsilcileridir.

Bahtiyar Vahapzade (1925-2009)

Eserlerinde Azerbaycan Türkçesi’ni en temiz şekilde kullanmaya özen gösteren ve halkının duygularına tercüman olan Vahabzade Azerbaycan’da Halk Şairi adıyla anılır. 1995 yılında Azerbaycan özgürlük mücadelesindeki hizmetlerinden dolayı İstiklal nişanı ile ödüllendirilmiştir. Ülkesinin özgürlük simgelerinden biridir. Vahabzade Türkiye’de Fuzuli’ye yapılan eleştirilere bir yanıt olarak Varlık dergisinde yayınlanan Yel Kaya’dan Ne Aparır? başlıklı makalesiyle tanınmıştır. Ayrıca yazıları, şiirleri Türk Edebiyatı dergisinde birçok edebi eleştirinin konusu olmuştur. Vahabzade şiirin yanında birçok manzum hikâye ve oyuna imza atmış, çeviriler yapmıştır.  Lord Byron’ın “Abidon Fellini” isimli eserini Azerice’ye çevirmiştir. Vahabzade’nin şiirlerine baktığımızda göze çarpan ilk tema vatan sevgisi olmaktadır. Gülüstan, Şehidler, Şeb-i Hicran ve İki Korku adlı manzumeleri büyük ilgi gördü. Menim Dostlarım, Bahar, Dostluk Nağmesi, Gurub Düşünceleri, Ürekdedir Sözün Kökü (şiir); Vicdan, Darağacı, Kızıl Elma, İkinci Ses, Özümüzü Kesen Kılınc, Feryad (oyun) sanatçının başlıca eserleridir.

Muhammed Hüseyin Şehriyar

Şehriyar, İran’da Farsça şiirleriyle tanınmış bir şairdi ancak Azeri Türkçesi ile yazdığı Heyder Baba’ya Selâm şiiri, onun bütün Türk dünyasında tanınmasını sağladı. Bazı şiirleri bestelenerek şarkı ve türkü formunda okundu. Onun şiirlerinde millî, manevi ve kültürel değerler, sanatçı duyarlılığıyla özümsenmiş biçimde yer aldı. Türk’ün Dili, Alnımın Yazısı, Gözüm Aydın, Yalan Dünya adlı şiirleri büyük ilgi gördü. Heyder Baba’ya Selâm ve Aman Ayrılık, şairin Türkçe şiir kitaplarıdır.