Duygu, düşünce ve haberi yargı bildirerek anlattığımız söz grubuna cümle denir. Cümleler anlamına, yapısına, yüklemin yerine ve türüne göre gruplara ayrılırlar. Cümle çeşitleri aynı zamanda bir soru köküdür unutmayın. ( Hangi cümle yüklemin yerine göre farklıdır? Hangi cümle yüklemin türüne göre farklıdır? gibi) Sorunun sizden ne istediğine dikkat etmeniz gerekir bu nedenle cümle çeşitlerini aşağıdaki tablodan inceleyebilirsiniz:

YÜKLEMİN YERİNE GÖRE CÜMLELER

1) KURALLI (DÜZ) CÜMLE:

Yüklemi sonda olan cümleler kurallı (düz) cümledir.

Bize gelirken yarım kilo tatlı alır mısın?

Sabah kahvaltıya bize gelin.

Gözlerimin etrafındaki çizgiler artık belli oluyor.

2)DEVRİK (KURALSIZ) CÜMLE:

Yüklemi başta ya da ortada olan cümleler devrik (kuralsız) cümledir. Yüklemi sonda olmayan cümleler de diyebiliriz.

Alır mısın gelirken yarım kilo tatlı?

Kahvaltıya bize gelin sabah.

Belli oluyor artık gözlerimin etrafındaki çizgiler.

3)EKSİLTİLİ CÜMLE

Yüklemi olmayan cümleler eksiltili cümlelerdir.

Gözlerimin etrafındaki çizgiler artık…

Bir gün o sahile tekrar gittiğimde…

Uzun bir sessizlik…

YÜKLEMİN TÜRÜNE GÖRE CÜMLELER

Bir cümlede yargı bildiren sözcüğe yüklem denir. Yüklem olmadan cümle eksik kalır. Öncelikle en kolay yolu ile bir cümledeki yüklemi nasıl bulacağımıza bir bakalım. Cümleden yüklemi çıkardığımızda cümle eksik kalıyorsa yani sonuna artık nokta, ünlem vb. koyamayıp yerine eksik kaldığı için üç nokta koyuyorsak çıkardığımız sözcük yüklemdir. Örneğin:

Yarın size geleceğiz.

-> Size geleceğiz. ( Hâlâ nokta var.)

-> Yarın geleceğiz. ( Hâlâ nokta var.)

-> Yarın size… ( Bakın bu örnekte de gördüğünüz gibi diğer sözcükleri çıkardığımızda cümlenin sonuna nokta koyabiliyorduk ancak ”geleceğiz” sözcüğünü çıkardıktan sonra cümle yarım kaldı. Demek ki yüklem ”geleceğiz” sözcüğüdür.)

Bugün biraz kitap okumalısın. (okumalısın: yüklem)

Yüklem bazen çekimli bir fiil bazense isim olabilir. Bu nedenle yüklemin türüne göre cümleler isim cümlesi ve fiil cümlesi olarak 2’ye ayrılır:

1)FİİL (EYLEM) CÜMLESİ:

Yüklemi çekimli fiil olan cümlelere fiil veya eylem cümlesi denir. Fiiller -mek/-mak mastar eki alabilen ve iş, oluş, hareket bildiren sözcüklerdir. Bir sözcüğün halihazırda fiil olup olmadığını anlamak için -mek/–mak ekini sözcüğün yapım eki almış haline getirmelisiniz. İşte fiil cümlelerine örnekler:

Akşama kadar yolunu gözledi. (gözlemek.)

Bugün çok eğlenmişler. (eğlenmek)

O her sabah kitap okur.

Adımına dikkat et.

Sütü mayalamayı unutmadık mı?

2)İSİM (AD) CÜMLESİ:

Yüklemi ek eylem almış bir isimden oluşan cümlelere isim cümlesi denir. İsimler -mek/-mak eki almaz ve iş, oluş, hareket bildirmezler.

Dün gelen kişi Ayşe’ydi.  (Ayşemek)

Bu oyuncakların hepsi benimmiş. (benmek)

Bugüne kadar yediğim en iyi tatlıydı.

Ankara’nın sokaklarının çoğu yokuşmuş.

Artık buralar senin yetki alanındır.

DİKKAT!

Sesteş sözcüklere dikkat etmek gerekir. Mastar eki (-mek/-mak) getirdikten sonra mutlaka sözcüğün bir varlığın ismini mi karşıladığını yoksa hareket mi bildirdiğini kontrol etmelisiniz.

Örneğin:

Anlattıklarıma çok güldü. (FİİL CÜMLESİ)

Annemin elindeki bir buket kırmızı güldü. (İSİM CÜMLESİ)

”Gül” sözcüğü -mek eki alabiliyor: gülmek. Ancak bu onun fiil olduğu anlamına gelmez. Birinci cümlede ”gülmek” eylemi olarak kullanılmışken, ikinci cümlede bir çiçek adı olarak kullanılmıştır.

 

ANLAMINA GÖRE CÜMLELER

1) OLUMLU CÜMLE

Bir yargının gerçekleştiğini ya da gerçekleşeceğini anlatan cümleler anlamına göre olumlu cümledir.

Örnekler:

Bugün pikniğe gittik. ( Gitmek eylemi gerçekleşmiş.)

En sevdiğim çiçek papatyadır. ( Burada bir eylem yok ama var olan bir ”papatyadır” yargısı var.)

Yarın okul gezisine gideceğiz. ( ”Gitmek” eylemi gerçekleşecek.)

Seni çok seviyorum.

Kızıma üç tane kitap aldım.

DİKKAT!

Olumlu cümle deyince cümlenin bizde pozitif hisler uyandırmasını bekleyemeyiz. Olumlu cümle o cümlede verilen yargının gerçekleşmiş olmasıdır. Mesela;

Sabahtan beri ağlıyorum. –>Bu cümle his olarak negatif duygular uyandırabilir ancak yargının gerçekleşip gerçekleşmediğine bakalım: ”ağlıyorum” –> ağlama işlemi gerçekleşmiştir. O halde olumlu cümledir.

Arkadaşım kaza yaptı. –> Kaza yapma eylemi gerçekleştiği için olumlu cümledir.

2) OLUMSUZ CÜMLE

Bir yargının gerçekleşmediğini ya da gerçekleşmeyeceğini anlatan cümleler anlamına göre olumsuz cümlelerdir. Olumsuz cümlelerde ”-ma/-me, -sız/-siz” olumsuzluk ekleri veya ”yok, değil vb.” sözcükler bulunur.

Örnekler:

Bugün pikniğe gitmedik. (Gitme eylemi gerçekleşmemiş.)

En sevdiğim çiçek papatya değildir. (Onun olmadığını söylüyor.)

Yarın okul gezisine gitmeyeceğiz.

Seni sevmiyorum.

Kızıma kitap almadım.

Evde ekmek yok.

Sütlaç çok şekersizdi.

DİKKAT!

Olumsuz cümle deyince cümlenin bizde negatif hisler uyandırmasını bekleyemeyiz. Olumsuz cümle o cümlede verilen yargının gerçekleşmemiş olmasıdır. Mesela;

Ağlayorum. (Ağlamak eylemi gerçekleşmediği için olumsuz cümledir.)

Arkadaşım kaza yapmadı. ( Kaza yapma eylemi gerçekleşmemiş, o halde olumsuzdur.)

 

ÖNEMLİ! ! ! 

BİÇİMCE OLUMSUZ ANLAMCA OLUMLU CÜMLELER

Biliyoruz ki olumsuz cümlelerde ”-ma/-me, -sız/-siz” olumsuzluk ekleri veya ”yok, değil vb.” sözcükler bulunur. Bunlara sahip cümleler biçimce olumsuz kabul edilir. Bazen bu cümleler olumsuz gibi görünse de anlamına baktığımızda olumludur. Böyle cümlelere biçimce olumsuz anlamca olumlu cümle denir.

  • Seni sevmiyor değilim.

–> Hem olumsuzluk eki hem de ”değil sözcüğü var. Bu nedenle BİÇİMCE OLUMSUZ

–>Cümlede asıl anlatılan şey ise, yani anlamı: ”Seni seviyorum.” Bu nedenle ANLAMCA OLUMLU

 

  • Onu nasıl tanımazsın?  (Tanırsın.)
  • Ödev yapyor değil. (Yapıyor.)
  • Sana katılyor değiliz. (Katılıyoruz.)
  • Sen ararsın da ben gelmez miyim? (Gelirim.)
BİÇİMCE OLUMLU ANLAMCA OLUMSUZ CÜMLELER

Bazen de cümle biçimce olumludur yani görünüşte cümlenin içinde hiçbir şekilde olumsuzluk eki ve sözcüğü (-ma/-me, -sız/-siz, yok, değil) yoktur. Ancak cümleden çıkan anlam olumsuzdur. Böyle cümlelere biçimce olumlu anlamca olumsuz cümle denir.

  • Ne aradı ne sordu.

–> Cümlede olumsuzluk eki ya da olumsuzluk anlamı katan herhangi bir cümle yok. Bu nedenle BİÇİMCE OLUMLU 

–> Cümleden çıkan anlam ise ”Aramadı, sormadı.” dır. Bu nedenle ANLAMCA OLUMSUZ

 

  • Benim buna dayanacak gücüm mü var? (Yok.)
  • Sanki dönem ödevinden sorumlu tek kişi benim. (Değilim.)
  • Zavallı kedicik ne mama yedi ne su içti. (Yemedi, içmedi.)
  • Oraya hiç sensiz gider miyim? (Gitmem).

 

3)SORU CÜMLESİ

Soru eki ya da soru sözü içeren ve soru anlamı taşıyan cümlelerdir.

Örnek:

Nasılsınız?

İftar saat kaçta yapılıyor?

Sen de bizimle gelir misin?

DİKKAT!

Bir cümlenin soru eki veya soru sözü içermesi onun bir soru cümlesi olduğu anlamına gelmez. Soru cümlesi diyebilmemiz için soru anlamı taşıması gerekir.

Dün kaçta uyuduğumu bilmiyorum. –> Soru cümlesi değildir.

4)ÜNLEM CÜMLESİ

İçinde ünlem veya ünlem değeri taşıyan sözcüklerin bulunduğu cümlelerdir.

Hey, bana bak!

Yaşasın, sonunda bitti!

YAPISINA GÖRE CÜMLELER

1)BASİT CÜMLE (TEK YÜKLEMLİ CÜMLE)

Tek yüklemi olan ve içinde fiilimsi olmayan cümleler basit cümledir. Çünkü fiilimsiler Türkçede ”yan cümlecik” olarak geçer.

Önümüzdeki hafta havalar çok sıcak olacak. (Tek yüklem olduğu için basit cümledir.)

Dün sabah hava çok berraktı. 

DİKKAT

Basit cümle demek kısa cümle demek değildir. Oldukça uzun bir cümle de basit olabilir. Tek yüklemli ve içinde fiilimsi olmayan kısa ya da uzun her cümle yapısına göre basittir.

Onu andım akşam vakti deniz kenarında yakamoz, rüzgar, yağmur ve deniz kabukları ile. (Uzun bir cümle fakat tek yüklemli olduğu için yapısına göre de basit bir cümle.)

2)BİRLEŞİK CÜMLE

-Girişik Birleşik Cümle: 

Tek yüklemli ve içinde fiilimsi bulunan cümleler girişik birleşik cümledir. ( Tek yüklemli olmak zorundadır.)

Örnekler:

Yarın kahve içmeye gidelim.

Bana seni hatırlatan bir şey bulurum.

Evin denize bakan odasını ablam kaptı.

Öğretmenler Ayşe’nin şiiri okuyuşunu takdir ettiler.

Annem gelince yemeği birlikte yapacağız.

-İç İçe Birleşik Cümle:

Başkasına ait cümlelerin değiştirilmeden aktarıldığı cümlelerdir. Bir başka deyişle başkasının cümlesine kendi cümlemiz içinde yer vermeye iç içe birleşik cümle denir. Genellikle ”dedi, der, diyor, demiş vb.” sözcüklerle biter. Mesela:

Annem ”Geç kalma!” dedi. –> Burada ”Geç kalma!” annemin cümlesidir. ”Annem dedi.” ise benim cümlem. Aslında doğrudan anlatım da dediğimiz bu cümleler iç içe birleşiktir.

Atatürk ”Yurtta sulh, cihanda sulh.” der.

Seni çok iyi gördüm, dedi.

Kitap okumayalı aylar oldu, demiş.

3) SIRALI CÜMLE

Birden fazla cümlenin virgül veya noktalı virgül ile peş peşe sıralandığı cümlelerdir. Örneğin:

-Eve geldim, kimse yoktu.

-At ölür, meydan kalır; yiğit ölür, şan kalır.

 

Sıralı cümleler kendi arasında bağımlı sıralı cümle ve bağımsız sıralı cümle olarak 2’ye ayrılır:

-Bağımlı Sıralı Cümle: 

Öge ortaklığı olan cümleler bağımlı sıralı cümledir.

Ali eve geldi, ödevlerini yaptı. ( ”Ali eve geldi.” birinci cümlemizdir, bu cümlede eve gelme işini yapan kişi Ali’dir. Yani öznemiz Ali. ”Ödevlerini yaptı.” ikinci cümlemizdir, ödevlerini yapan kişi yine Ali’dir. İki cümlenin öznesi ortaktır. Bu nedenle bu cümleler birbirine bağımlıdır.)

Çiçekleri topladım, anneme götürdüm.

 

-Bağımsız Sıralı Cümle:

Ögeleri arasında hiçbir şekilde ortaklık bulunmayan cümlelerdir.

Ayşe okula gitti, annesi eve yöneldi. (Gitti: yüklem- Ayşe: Özne – okula: yer tamlayıcısı /  yöneldi: yüklem, annesi: özne, eve: yer tamlayıcısı –> görüldüğü gibi cümleler peş peşe sıralanmış fakat her ögesi birbirinden farkı. Yani bu da demek oluyor ki cümleler birbirinden bağımsızdır.)

-Eve gittim, ablam evde yoktu.

4)BAĞLI CÜMLE

Peş peşe sıralanan cümlelerin birbirlerine ”ve, ama, yahut, fakat, ya da, ne……ne vb.” bağlaçlarla bağlanmasıyla oluşan cümlelere bağlı cümle denir.

Eve geldim ama kimse yoktu.

Ne aradı ne sordu.

Akşam yemek yiyemeyince şekerim düştü ve hastaneye gitmek zorunda kaldım.

Seninle kütüphaneye gelirim ancak önce evdeki işlerimi halletmem lazım.