Bir milletin başından geçen ve onları derinden etkileyen olayların olağanüstü şekilde manzum(şiirsel) olarak anlatan eserlere destan denir. Destanlar halkın ortak ürünüdür. Bir milletin kültürel mirasıdır. Çünkü bir toplumun değerlerini, inançlarını, ideallerini temsil ederler. Henüz bilimin ortaya çıkmadığı zamanlarda, mitolojik çağlarda ortaya çıkmış sözlü ürünlerdir. Eski çağlarda insanlar başlarından geçen olayları kendi arasında konuşurlar. Doğal afet, göç, savaş vb. olayları bilimsel olarak izah edemedikleri için bu olaylar kulaktan kulağa yayılırken olağanüstü özellikler kazanır ve uzadıkça uzar. Halkın içinde yaşayan ozanlar da bu anlatılanları alıp güzel bir şekilde söylerler yani anlatırlar. Zamanla okuma yazma bilen kişiler tarafından da yazıya geçirilir ve destanlar oluşur. Doğal destanlar başta sözlü gelenekte yaşadığı için söyleyeni belli değildir ancak hangi ulusa ait olduğu bellidir. Bu bölümden destanların özelliklerine, Türklere ait doğal ve yapay destanlar ile dünya edebiyatındaki destanlara; efsane, masal ve destan arasındaki farklara ulaşabilirsiniz.

DESTANLARIN ÖZELLİKLERİ

  • İnsanlığın oluşturduğu ilk edebi ürünlerdendir.
  • Destanlar üç aşamadan oluşur.

    1) Çekirdek (Doğuş) Aşaması: Toplumu derinden etkileyen bir olay (göç, sel, yangın, kıtlık…)  yaşanır ya da idealize edilmiş bir kahraman ortaya çıkar.

    2) Yayılma Aşaması: Yaşananlar kulaktan kulağa yayılmaya başlar. Yayılırken eklemeler yapılır, olağanüstü özellikler kazanır. Kuşaktan kuşağa aktarılır ve ozanlar bunu şiirleştirir.

    3) Derleme (Yazıya Geçirme) Aşaması: Oluşan destanın şair tarafından bir araya getirilip manzum olarak yazıya geçirildiği aşamadır. Derleyen kişi destanın yazarı değil sadece olayları toparlayıp bir araya getiren kişidir.
  • Sözlü dönemde oluştukları için ilk söyleyeni zamanla unutulmuştur. Anonimdir. Toplum tarafından oluşturulmuştur.
  • Olağanüstü olaylar ve olağanüstü kahramanlar vardır. Bazı olaylar gerçek dahi olsa zamanla olağanüstü özellikler kazanmıştır. Mitolojik varlıklar ve doğaüstü güçlerle doludur.
  • Ait oldukları dönemin zihniyetini yansıtırlar.
  • Uzun, manzum (şiir) eserlerdir.
  • Nazım birimi dörtlük, ölçü hece ölçüsüdür.
  • Coşkulu, heyecanlı ve abartılı bir dile sahiptir.
  • Genellikle oldukça uzun ve kapsamlıdır.

DESTAN TÜRLERİ

Destanlar söyleyeni bilinip bilinmemesine göre iki gruba ayrılır:

  1. Doğal Destanlar:  Milletin ortak ürünü olan destanlardır. Bazı olaylar sonucunda kendiliğinden oluşmuştur. Doğuş, yayılma, derleme aşamalarından geçmiştir. Söyleyeni belli değildir. Sahibi içinde oluştuğu milletin kendisidir. Milletin oluşturduğu destanlardır.
  2. Yapay Destanlar: Bir şairin, toplumla ilgili önemli bir olayı destanın kurallarına, özelliklerine uygun olarak şiir şeklinde yazdığı destanlar yapay destanlardır. Sahibi, onu yazan şairdir. Şair, türün özelliklerini dikkate alarak bir destan oluşturur.

İSLAMİYET ÖNCESİ DOĞAL TÜRK DESTANLARI

Altay- Yakut Destanları


Yaratılış Destanı: 19. Yüzyılda Alman asıllı Rus Türkolog W. Radloff tarafından Altay Türklerinden derlenmiştir. Dünyanın yaratılışı, insanların meydana gelişi, Tanrı ile insan arasındaki diyalog, şeytanın kötülüğü, Tanrı’nın gücü karşısında yetemeyişi anlatılmaktadır. Farklı kaynaklarda farklı varyasyonları ile karşımıza çıkabilir.

Saka Destanları

Alp Er Tunga Destanı: İlk Türk boyuolanSaka Türklerinin meşhur hükümdarı Alp Er Tunga’nın hayatı ve savaşları anlatılır. Alp Er Tunga 7. Yüzyılda yaşamıştır. Türk- İran savaşlarında İran’ı defalarca mağlup etmiştir. Yine bir Türk- İran savaşında İran hükümdarı Keyhüsrev tarafından ziyafete çağrılmış ve öldürülmüştür.

💫 Alp Er Tunga İran kaynaklarında ‘’Afrasiyab’’ olarak geçer. (İranlılara ait Şehname destanında)

Şu Destanı: İlk Türk boyu olan Saka Türklerinin MÖ 4. Yüzyılda yaşadığı düşünülen hükümdarı Şu’nun hayatı, Makedonya kralı Büyük İskender ile yaptığı savaşlar anlatılır. Destanda bazı Türk boylarının isimlerinin nereden geldiği hakkında bilgiler de mevcuttur.

Hun Destanları

Oğuz Kağan Destanı: Büyük Hun hükümdarı Mete Han’ın hayatı, savaşları, yiğitlikleri, Orta Asya’da Türk birliğini nasıl sağladığı anlatılır. Türk destanları içerisinde metninin büyük bir bölümü elimize geçmiş olan destandır. Bu nedenle en önemli destan olarak bilinir. Türkler İslâmiyet’i kabul ettikten sonra Oğuzname adı ile yine anlatılmaya devam edilmiştir.

Attila Destanı: Avrupa Hun hükümdarı Attila’nın hayatı, savaşları ve fetihleri anlatılır. Yaşadığı dönemde, 5. Yüzyılda, Avrupa’nın tamamına hükmetmiş, defalarca Batı ve Doğu’ya seferler düzenlemiştir. Roma’ya kadar uzanmıştır. Roma prensesi ile evlenmiş ve zehirlenerek öldürülmüştür.

💫Attila diğer milletler tarafından ‘Cesur Kavimlerin Efendisi, Tanrı’nın Kırbacı, Etzel’  gibi isimlerle anılmıştır.

Göktürk Destanları

Bozkurt Destanı: Ailesinin tamamı bir düşman baskını sonrası kılıçtan geçirilip öldürülen, yaralı bir Türk gencinin ‘Asena’ denilen dişi kurt tarafından bulunması anlatılır. Kurt onu yuvasına götürerek iyileştirir. Genç ile kurdun erkek çocukları olur. Çocukların en akıllısı Türklerin hükümdarı olur. Yani Göktürklerin kurttan yeniden türeyişi anlatılır.

 

Ergenekon Destanı: Bozkurt destanının devamı gibidir. Göktürkler Tatarların saldırısına uğrar. İki aile hariç hepsi öldürülür. Göktürklerden bu iki aile bir yere sığınırlar ve buraya Ergenekon adını verirler. 400 yıl burada yaşadıktan sonra demirden dağı eritip buradan çıkışları ve intikamlarını almaları anlatılır.

Uygur Destanları

Türeyiş Destanı: Uygun hakanı kızlarını sadece Tanrı ile evlendirebileceğine inanır ve kızlarını insanlarla evlendirmek istemez. Tanrı’ya kızları ile evlenmesi için yalvarır. Tanrı kurt suretinde görünür ve kızlarını Tanrı sandığı kurt ile evlendirir. Destana göre Uygurlar bu şekilde türemiştir.

Göç Destanı: Türeyiş destanının devamı gibidir. Uygur hakanı bir Çinli prenses ile evlenmek isteyince Çinliler bu prenses karşılığında Türklerin kutsal saydığı taşı alırlar. Bu durumdan sonra Uygurlarda büyük bir kıtlık ve kuraklık yaşanır. Uygurlar göç ederler.

İSLÂMİYET ETKİSİNDEKİ DOĞAL TÜRK DESTANLARI

   Türkler İslâmiyet’i kabul ettikten sonra her alanda büyük bir değişim evresine girdiler. Edebi ürünler de bu köklü değişimlerden etkilendi. İslâmiyet etkisindeki destanlarda hem sözlü dönemin hem de İslâmiyet’in etkileri görülür.

  • Karahanlılar –> Satuk Buğra Han destanı
  • Kırgız –> Manas destanı
  • Türk- Moğol –> Cengiz Han destanı
  • Tatar- Kırım –> Edige destanı
  • Selçuklular –> Battalgazi destanı
  • Anadolu beylikleri –> Danişmend Gazi destanı
  • Osmanlılar –> Köroğlu destanı, Sarı Saltuk destanı.

Satuk Buğra Destanı: Karahanlı hükümdarı Satuk Buğra Han’ın Müslüman oluşu ve ardından Müslüman olmayanlarla yaptığı savaşlar anlatılır.

Manas Destanı: Kırgız Türklerine aittir. 9. Yüzyılda oluşmaya başlamış 11 ve 12. Yüzyıllarda İslami unsurların da etkisiyle oluşumunu büyük ölçüde tamamlamıştır. Kırgızların İslamiyet’i kabulünden sonra Çin ve diğer Türk boyları ile mücadeleleri anlatılır. Manas, İslamiyet’i yaymak için savaşan bir kahramandır. Destan 400.000 dizeye ulaşmıştır. Günümüzden dünyanın en uzun destanıdır. Hâlâ yeni dizeler de eklenmektedir. Bu destanı söyleyen ve eklemeler yapan ozanlara günümüzde Manasçı denir. Manas destanı ilk kez Ç. Velihonav tarafından duyurulmuş fakat bütün halinde W. Radloff tarafından yayımlanmıştır.

Cengiz Han Destanı(Cengizname): 13. Yüzyılda Orta Asya’da yaşayan Türk boyları arasında oluşup gelişmiştir. Cengizname olarak da bilinir. Moğol hükümdarı Cengiz Han’ın hayatı, kişiliği, savaşları, fetihleri anlatılır. Cengiz Han, destanda bir Türk kahramanı olarak kabul edilir. Aslında Moğol’dur. Fakat o dönemlerde her ne kadar sık sık savaşlar yapılsa da Türkler ile Moğollar arasında sıkı bir ilişki vardı. Cengiz Han’ a derin bir sempati duyan Orta Asya Türkleri onu kutsallaştırmış ve bir Türk kahramanı gibi yaşamını destanlaştırmışlardır.  Orta Asya’ya yaşayan Türkler büyük bir ilgi ve sevgi ile destanı kuşaklar arası taşımıştır. ( Cengiz Han batıdaki Türkler tarafından sevilmemiştir.) Ebü’l Gazi Bahadır Han, Şecere-i Türk eserinde bu destanın 17 farklı şeklini tespit ettiğini dile getirmiştir. Yani Türkler arasında yaygın bir destandır.

Edige Destanı: Altınordu Hanlığı 13. Yüzyılda Hazar Denizi kıyısında kurulmuş ve 15. Yüzyılda Timurlular tarafından yıkılmıştır. Destanın konusu bu devletin kuruluşu ve yıkılışıdır. Destan, o zamanın Altınordu Han’ı Edige Mirza Bahadır’ın kahramanlıkları, hanlığını korumak için yaptıkları etrafında şekillenmiştir. Destanın 6 değişik biçimi bulunmuştur.

Battal Gazi Destanı: Anadolu’da oluşmuş ilk Türk destanıdır. 9. Yüzyılda Müslümanların Anadolu’ya yaptıkları akınlar ve Bizans ile savaşları anlatılır. Asıl kahraman Battal Gazi’dir. Battal ismi Arapça kahraman anlamına gelir. Bu isim bir Arap kahramanına verilmiştir. Türkler Müslüman olduktan sonra Battal Gazi tipi Türkleştirilmiştir. Kahraman, İslamiyet’i yaymak için mücadeleler verir. Battal Gazi’nin ‘Aşkar Devzade’ isimli atı da olağanüstü özellikleri olan bir kahraman olarak önümüze çıkar. Bu destan 12 ve 13. Yüzyıllarda Battalname adı ile nesir(düz yazı) olarak yazıya da geçirilmiştir.

Danişmend Gazi Destanı: 12. Yüzyılda oluşmuş 13. Yüzyılda yazıya geçirilmiştir. Battal Gazi destanının devamı niteliğindedir. Türk devlet adamı Melik Danişmend Gazi’nin hayatı, savaşları, fetihleri, kerametleri anlatılır. Danişmend Gazi, Battal Gazi’nin torunudur. İslamiyet’i yaymaya çalışır. Tasvir edilen, anlatılan mekânlar gerçektir. Danişmentname uzun yıllar tarih kitabı olarak da isimlendirilmiştir. Nazım-nesir karışıktır. 19 nüshası tespit edilmiştir.

Sarı Saltuk Destanı: 13. Yüzyılda Balkanlarda yaşayan Sarı Saltuk’un hayatı ve İslamiyet’i yaymak için yaptığı mücadeleler anlatılır.

Köroğlu Destanı: Türklere ait destanların içerisinde kronolojik olarak en geç oluşmuş destandır. Köroğlu’nun hayatı ve maceraları anlatılır. Asıl adı Ruşen’dir. Köroğlu, Bolu Bey’inin seyisi Yusuf’un oğludur. Bolu Bey’i seyis Yusuf’tan bir at bulmasını ister. Seyis atı bulamaz. Bunun üzerine Bolu Bey’i Yusuf’un gözlerine mil çektirip, onu kör eder. Bunun üzerine Ruşen, babasının yetiştirdiği bir at ile dağlara çıkar ve Bolu Bey’inden intikam alır. Yoksulların kahramanı olmuştur ve Köroğlu diye anılmıştır. Destan zamanla hikâyeleştirilmiş ve halk hikâyesi içinde değerlendirilmiştir.

YAPAY TÜRK DESTANLARI

  • Üç Şehitler Destanı, Çanakkale Destanı–> Fazıl Hüsnü Dağlarca
  • Sakarya Meydan Savaşı –> Ceyhun Atuf Kansu
  • Kuvay-ı Milliye Destanı, Kurtuluş Savaşı Destanı –> Nazım Hikmet Ran
  • Atatürk kurtuluş Savaşı’nda –> Cahit Külebi
  • Çanakkale Şehitleri Destanı –> Mehmet Akif Ersoy
  • Genç Osman Destanı–> Kayıkçı Kul Mustafa
  • Selçukname –> Yazıcıoğlu Ali

DÜNYA EDEBİYATINDA DESTAN

Doğal Destanlar
  • İlyada, Odysseia —> Yunan
  • Şehname –>İran
  • Kalevela –> Fin
  • Gılgamış –>Sümer
  • İgor –>Rus
  • Ramayana –> Hint
  • Nibelungen –> Alman
  • Şinto –> Japon
  • Le Cid –> İspanyol
Yapay Destanlar
  • Kurtarılmış Kudüs –> Tasso (İtalyan edebiyatı)
  • Çılgın Orlando –> Ariosto (İtalyan edebiyatı)
  • İlahi Komedya –> Dante (İtalyan edebiyatı)
  • Kaybolmuş Cennet –> John Milton (İngiliz Edebiyatı)
  • Henriade –> Voltaire (Fransız Edebiyatı)