İslâmiyet’in Türkler arasında kitleler hâlinde yayılmaya başlamasıyla her alanda olduğu gibi Türk edebiyatı da bir değişime uğramıştır. 13. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar Türk edebiyatı halk ve divan olmak üzere iki koldan farklı özelliklerle gelişimini sürdürmüştür. Bu yazımızda halk edebiyatı döneminde oluşturulan şiirleri yani nazım biçimlerini ve türlerini inceleyeceğiz. Halk edebiyatı üç döneme ayrılır: anonim halk edebiyatı, âşık edebiyatı ve tekke-tasavvuf edebiyatına ait nazım biçimlerine (şiirlere) özellikleri ve örnekleriyle birlikte buradan ulaşabilirsiniz.
İslamiyet öncesinde var olan sözlü edebiyat geleneği halk edebiyatı döneminde de ufak değişikliklere uğrayarak etkisini sürdürmüştür. 13 ve 19. yüzyıllar arasında halkın içinde sözlü olarak ortaya çıkan, kendine özgü dil, üsluba sahip olan şiirlerin bütünü genel anlamda halk şiiri olarak bilinir. Halk şiiri, halkın kültürel mirasının önemli bir parçasıdır. Toplumun değerlerini, tarihini, efsanelerini, günlük yaşamını, inançlarını kuşaktan kuşağa aktararak yansıtır.
Halk Şiirinin Özellikleri:
- İçerik ve biçim yönünden İslâmiyet öncesi Türk şiiri ile benzerlik gösterir.
- Genellikle okuma yazma bilmeyen âşıklar, ozanlar tarafından köy meydanlarında, kahvelerde irticalen (doğaçlama) söylenen şiirlerdir.
- Âşıklar, ozanlar usta-çırak ilişkisi içerisinde yetişir.
- Halk içerisinde oluştuğu için hayatın gerçeklerine yönelik bir şiirdir. Bu nedenle somut ögeler ağır basmaktadır.
- Sözlü gelenek içinde gelişen bu şiirlerin hepsi olmasa da birçoğu zamanla okuma yazma bilen kişiler tarafından yazıya geçirilmiş ve mecmua ya da cönk adı verilen defterlerde toplanmıştır.
- Şiirler, halkın günlük konuşma diliyle söylenmiştir.
- Anlatım; içten, canlı ve sadedir.
- Divan edebiyatında olduğu kadar olmasa da basit anlamda söz sanatlarına yer verilmiştir. Kişileştirme, abartma gibi.
- Aşk, ayrılık, doğa, ölüm, kahramanlık, din, tasavvuf vb. konular işlenmiştir.
- Şiirlerin nazım birimi çoğunlukla dörtlüktür.
- Şiirler milli ölçümüz olan hece ölçüsü ile söylenmiştir. (Hece ölçüsüne parmak hesabı da denir.)
- Genellikle hecenin 7’li, 8’li ve 11’li kalıpları kullanılmıştır.
- Genellikle yarım ve cinaslı uyak kullanılmıştır.
- Anonim şiirler (söyleyeni belli olmayan) hariç diğer şiirlerde şair adını ya da mahlasını (takma ad) son dörtlükte geçirmiştir.
- Şiirler saz eşliğinde ve kendisine özgü bir ezgi ile söylenmiştir.
Halk edebiyatı şiir geleneği üç ana kolda ilerlemiştir:
–Anonim Halk Şiiri
–Âşık Tarzı Halk Şiiri
–Dini- Tasavvufi Halk Şiiri (Tekke Şiiri)