
Küçürek öykü nedir? Dünya ve Türk edebiyatındaki temsilcileri kimlerdir?
Hikâyenin minimal şeklidir. Çok kısa bir tür olduğu için hikâyede bulunan serim, düğüm ve çözüm bölümleri küçürek hikâyede bulunmaz. Yoğun bir anlatıma sahiptir. Çok detay verilmediği için eksik kısımların okur tarafından kendi hayal gücüyle yorumlanması beklenir. Dili basit ve anlaşılırdır. Sosyal medyanın etkisiyle küçürek hikâyeye olan ilgi artmıştır.
- Kısadır, genellikle bir paragraf ya da birkaç cümleden oluşur.
- Yoğun anlam içerir, az sözcükle çok şey anlatılır.
- Çarpıcıdır; okuyucuyu şaşırtır, düşündürür ya da duygulandırır.
- Detaya yer verilmez. Olay örgüsü, zaman, mekan, karakter gibi ögeler çoğu zaman yüzeysel ya da ima yoluyla verilir.
- Okuyucu eksik bırakılan boşlukları kendi zihninde tamamlar.
Örnek:
Son Mesaj
Telefon titredi. ”Ulaşamadım, müsait olunca ara.” yazıyordu. Oysa mezar taşı yeni dikilmişti…
Dünya edebiyatında: Julio CORTAZAR, Dino BUZZATİ, Franz KAFKA.
Türk edebiyatında: Ferit Edgü, Necati Tosuner, Tezer Özlü, Murat Yalçın, Haydar Ergülen, Cemal Şakar, Mehmet Harmancı temsilcilerindendir.
Saf şiir nedir?
Saf (öz) şiir anlayışı Türk edebiyatında özellikle Serveti Fünun ve Fecr-i Ati ile başlayıp Cumhuriyet Dönemi’nde Ahmet Hamdi Tanpınar, Ahmet Muhip Dıranas, Asaf Halet Çelebi, Necip Fazıl Kısakürek gibi isimlerle devam eden bir şiir anlayışıdır. Bu anlayış; şiiri ideolojiden, toplumsal sorunlardan ve didaktik ögelerden uzak tutarak ”Şiir için şiir.” ilkesini benimser.
- Sanat için sanat anlayışı hâkimdir. Şiirin amacı estetik zevk vermektir.
- Şiirde biçim ve ahenk çok önemlidir.
- Ölçü, kafiye, ritim ve ses uyumu ön plandadır.
- Dilde sadelik tercih edilir ama aynı zamanda derinlik ve incelik vardır. Edebi bir dil kullanılır.
- Bireysel konular (aşk, ölüm, doğa, zaman, insan ruhu vb.) işlenir.
- Sembolizm akımının etkisi görülür.
- Şiirlerde somut ve gerçekçi imgeler kullanılmıştır.
- Şairane söyleyiş, estetik duyuş ve duygusallık önemlidir.
1923-1960 yılları arasında toplumcu eğilimi yansıtan şiir hakkında bilgi veriniz.
1923-1960 yılları arasında toplumcu şiir, özellikle Marksist düşünceden ve sınıfsal eşitsizliklere karşı duruştan beslenen, toplumsal sorunları konu alan bir şiir anlayışıdır. Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren bireysel şiirden toplumsal içerikli şiire yönelişi gösteren önemli bir geçiş dönemidir.
- Toplumsal gerçekçiliği yansıtır. Halkın yaşamı, işçi sınıfı, köylü sorunları, yoksulluk, sömürü gibi konular ön plandadır.
- Sanat toplum içindir, anlayışı benimsenir.
- Açık, sade ve anlaşılır bir dil kullanılır.
- Didaktik unsurlar yer alabilir.
- Sınıf çatışmaları, adaletsizlikler, eşitlik ve özgürlük temaları işlenir.
- Birey değil toplum merkezlidir.
- Zamanla hece ölçüsü bırakılarak serbest ölçü yaygınlaşmıştır.
- Bu dönem Nazım Hikmet’in şiirleri ön plana çıkmıştır.
Milli edebiyat anlayışını yansıtan şiir hakkında bilgi veriniz.
Milli edebiyat anlayışını yansıtan şiir; millet, vatan, bayrak, dil birliği gibi temaları merkeze alan ve halka seslenmeyi amaç alan bir şiir anlayışıdır. Bu akım 1911’de Genç Kalemler dergisi çevresinde başlayan bir edebi harekettir. Cumhuriyet Dönemi’nde de bazı şairlerimiz bu anlayış çerçevesinde eserler kaleme alarak bu anlayışı sürdürmüşlerdir.
- ”Halka doğru” anlayışı benimsenmiştir.
- Arapça ve Farsça sözcüklerden arındırılmış sade ve öz Türkçe kullanılır.
- Vatan, millet, bayrak, tarih, din, kahramanlık, Anadolu gibi temalar işlenir.
- Öğretici yönü güçlüdür.
- Hece ölçüsü kullanılır.
- Şekil olarak halk edebiyatına yaklaşılır.
- Batı etkisinden ziyade Türk milletinin değerleri ve tarihi temel alınır.
Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren özellikle hece ölçüsünü kullanan şairlerimizin çoğu Anadolu köylerinin ve tabiatının güzelliğini anlatan, yurt ve memleket sevgisini işleyen pek çok şiir yazmış ve temel kaynağı halk şiiri olan modern bir şiir meydana getirmişlerdir. Milli edebiyat zevk ve anlayışını sürdüren şairlerimiz: Ahmet Kutsi Tecer, Kemalettin Kamu, Behçet Kemal Çağlar, Ömer Bedrettin Uşaklı, Necmettin Halil Onan, Zeki Ömer Defne, Halide Nusret Zorlutuna, Arif Nihat Asya.
Garip akımının özellikleri nelerdir?
Türk edebiyatında 1940’llı yıllarda ortaya çıkan, geleneksel şiir anlayışına ve özellikle ahenk, ölçü, sanatlı söyleyişe karşı çıkan bir şiir hareketidir. Bu akımın öncüsü Orhan Veli Kanık, Melih Cevdet Anday, Oktay Rıfat Horozcu’dur. Adını 1941’de yayımladıkları ortak şiir kitabı ”Garip” ten almıştır.
- Eskiden şiire konu olmayan sokaktaki insan, simitçi, işçi gibi figürler şiirin öznesi oldu. Şiire sıradan insanı ve günlük hayatı dahil ettiler.
- Konular: aşk, yalnızlık, yoksulluk, gündelik yaşam, sevgi, çocukluk vb.
- Ahenk, ölçü, kafiye terk edildi. Serbest nazım kullanıldı.
- Şiirler konuşma diliyle yazıldı.
İkinci yenicilerin şiir anlayışı hakkında bilgi veriniz.
İkinci yeni 1950’li yıllarda Garip akımına karşı ortaya çıkan; anlamı kapalı, soyut ve bireysel yönü ağır basan bir şiir hareketidir. Bu akım; dili bir oyun alanı gibi kullanarak çağrışımlara dayalı, özgür, imgesel ve çok katmanlı bir şiir anlayışı geliştirmiştir.
- Anlam kapalılığı (soyutluk) esastır. Şiirde anlam açıklığı değil, çağrışım zenginliği aranır.
- Okuyucunun şiiri hissetmesi ve yorumlaması beklenir.
- Bireysel temalar öne çıkar. Aşk, yalnızlık, bilinçaltı, varoluş, iç dünya gibi bireysel konular işlenir.
- Dil alışılmadık şekilde kullanılır. Deyimler bozularak kullanılır, söz dizimi ve gramer yapısı kasıtlı olarak esnetilir. Hatta öyle ki yeni kelimler bile uydurulmuştur. Çünkü dil anlatma aracı değil şiirsel büyü oluşturma aracıdır.
- İmgecilik en önemli teknik özelliktir.
- Bu şiir anlayışında dadaizm ve sürrealizm akımlarının yansımaları görülür.
- Cemal Süreya, İlhan Berk, Turgut Uyar, Edip Cansever, Sezai Karakoç, Ece Ayhan, Ülkü Tamer ikinci yeni akımının temsilcilerindendir.
Dini geleneğe duyarlı ve metafizik anlayışı öne çıkaran şiir anlayışı nedir?
Metafizik eğilimli şiir ya da spesifik olarak tasavvufi ve metafizik temelli şiir olarak adlandırılır. Bu anlayış özellikle Cumhuriyet Dönemi Türk şiiri içerisinde bazı şairlerde belirgin şekilde öne çıkar.
- İslâmî değerler ve tasavvufî düşünce ön plandadır.
- Dini semboller, ayetler, peygamber kıssaları gibi temalar işlenir.
- Metafizik; yani görünmeyen âleme, ölüm ötesine, ruhun yolculuğuna, hakikat arayışına dair sorgulamalar yapılır.
- İçsel dünyaya yönelim, bireyin iç hesaplaşması ve insanın evrendeki yeri sorgulanır.
- Necip Fazıl Kısakürek, Sezai Karakoç, Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt, Nurullah Genç bazı önemli temsilcileridir.
1960 sonrası toplumcu eğilimi yansıtan şiir hakkında bilgi veriniz.
Türkiye’de toplumsal sorunları dile getiren, halkın sesi olmaya çalışan ve sosyal adaletsizliklere karşı duruş sergileyen bir şiir anlayışını temsil eder. Bu anlayış özellikle 1960 yılında yaşanan siyasi ve sosyal koşulların etkisiyle şekillenmiştir. Şiirlerde sınıf çatışmaları, işçi-emekçi sorunları, yoksulluk, köy-kent çelişkisi gibi konular işlenir. Bireysel duyarlılıktan çok toplumun genel sorunlarına odaklanılır. Direniş, mücadele, dayanışma gibi kavramlar öne çıkar. Dil sadedir. Bu anlayışta sanat, yalnızca estetik bir araç değil toplumsal değişimin ve mücadelenin bir parçasıdır. İsmet Özel, Süreyya Berfe, Refik Durbaş, Ahmed Arif, Nihat Behram, Özkan Mert, Gülten Akın, Egemen Berköz 1960 kuşağı şairlerinden bazılarıdır.
1980 sonrası Türk şiiri ile ilgili bilgi veriniz.
Bu dönem Türk şiirinde şehirli kimliği öne çıkar. Bu dönem şairleri özellikle büyük kentlerde yaşayan bireylerin içsel çatışmalarını, yalnızlıklarını, yabancılaşmalarını ve kent yaşamının estetik izlerini şiirlerine yansıtır. Şiir artık sadece bir duyarlılığın ifadesi değil aynı zamanda modern bireyin kentle kurduğu ilişkinin de bir aynası haline gelir. İmge bu dönem şiirinin en önemli özelliğidir. Modern yaşamla birlikte Türk şiirinde çoğulcu bakış açısı ortaya çıkmıştır. Tek bir şiir anlayışının egemen olmadığı, farklı üslupların, temaların ve dünya görüşlerinin yan yana var olabildiği bir dönem olarak dikkat çeker. Haydar Ergülen, Tuğrul Tanyol, Hüseyin Atlansoy, Salih Bolat gibi isimler 1980 sonrası Türk şiirinin önemli isimleridir.
Cumhuriyet sonrası halk şiirinin özellikleri nelerdir?
Cumhuriyet sonrası halk şiiri geleneği de devam etmiştir. Geleneksel halk edebiyatının biçim ve söyleyiş özelliklerini korumakla birlikte, dönemin toplumsal ve siyasal değişimlerine uyum sağlayarak hem içerik hem de biçim açısından dönüşümler geçirmiştir. Bu dönemde halk şairleri geleneksel nazım biçimlerini ve hece ölçüsünü sürdürmüş, halkın dilini ve günlük yaşamı yansıtmaya devam etmiştir. Ancak Cumhuriyet’in getirdiği modernleşme süreciyle birlikte şiirlerde artık yalnızca aşk, doğa ve tasavvuf gibi klasik temalar değil; Atatürk, Cumhuriyet, eğitim, kalkınma, yoksulluk, toplumsal adalet gibi konular da işlenmiştir. Şairler hem halkın değerlerine sahip çıkmış hem de hem de değişen yaşam koşullarını şiirlerine yansıtarak toplumsal bilinç oluşturmuştur. Okuryazar halk şairlerinin artması halk şiirinin entelektüel düzeyde gelişmesine katkı sağlamış; halk şiiri sadece sözlü gelenekte değil, yazılı ve kitlesel iletişim araçlarıyla da yaygınlaşmıştır. Bu dönem şairleri arasında Aşık Veysel Şatıroğlu, Ali İzzet Özkan, Abdurrahim Karakoç, Şeref Taşlıova, Aşık Daimi, Murat Çobanoğlu, Feymani gibi isimler yer almaktadır.
1923-1960 TOPLUMCU GERÇEKÇİ ŞİİR