Site icon Edebiyat Hocam | Lise Türkçe ve Edebiyat Konu Anlatımları ve Testler

Divan Şiiri (10.SINIF 3. ÜNİTE)

Hand drawn quill pen with an inkwell vector

İslâmiyet’in Türkler arasında kitleler hâlinde yayılmaya başlamasıyla her alanda olduğu gibi Türk edebiyatı da bir değişime uğramıştır.  13. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar Türk edebiyatı; halk ve divan edebiyatı olmak üzere iki koldan gelişimini sürdürmüştür. Divan edebiyatını meydana getiren kişiler medresede eğitim görmüş ve saray çevresinde yetişen aydın kişilerdir ve bu edebiyat İslam dini ekseninde gelişmiş bir edebiyattır.  Bu dönem boyunca, saray çevrelerinde ve divanlarda yetişmiş şairler tarafından yazılan şiirler, genellikle belirli bir kural ve ölçüye (örneğin aruz ölçüsü) uygun olarak kaleme alınmıştır. Divan edebiyatının en önemli temsilcileri arasında Fuzuli, Baki, Nedim, Nef’i gibi ünlü şairler bulunmaktadır. Bu yazımızda divan edebiyatı dönemini ve bu dönemde oluşturulan gazel, kaside, mesnevi, şarkı, rubai gibi nazım şekillerini inceleyeceğiz.

Divan Edebiyatı’nın Genel Özellikleri

 

Divan Edebiyatı Nazım Şekilleri

Gazel

Kaside

Mesnevi

Şarkı

Rubai

Tuyuğ

Murabba

Kıt’a

Terkibibent

Terciibent

 

 

Gazel
GAZEL

Âşık olanın ışk odından nişan gerek
Bağrı kebâb gözlerinün yaşı kan gerek	

Yâri diyen gerek kim ola gayrden berî
Cânânı isdeyen kişiye terk-i cân gerek	

Cevre kıla tahammül iden yârı ârzû
Sabr ide hâra her kim ana gül-sitân gerek	

Şem’-i safâdur ol sanem ana irişmeğe
Pervâne bigi yanmağa tâb u tüvan gerek	

Sinün yüzün görene ne hâcet likâ-yı hûr
Kapunda yir bulana ne bâğ-ı cinan gerek	

Gonce lebünden isder idüm söz açam velî
Ol râz-ı nâzüki bilürem kim nihan gerek	

Anunçün Ahmedî heves ider lebüne kim
 Dil-hastedür ana şeker-i nâr-dan gerek
                                                                     Ahmedî
KASİDE
KASİDE
Edrine şehri mi bu yâ Gülşen-i Me’vâ mıdır?
Anda kasr-ı pâdişâhî cennet-i a’lâ mıdır?

Beyt-i Ma’mûr-ı felek mi ol fezâda ol sarây
Yâ zemîni cennet olmuş Kâ’be-yi ulyâ mıdır?

Cûylar mı devr iden tarf-ı çemen-zârın yahûd
Mâ’i pervâz ile kat’olmuş yeşil hârâ mıdır?

Sebz ü hurrem bir fezâ mı her kenâr-ı cûy-bâr
Yâ miyân-ı cûda aks-i künbed-i hadrâ mıdır?

Hıfz içün yahûd vücûd-ı pâdişâhı cûylar
Pâsbân-ı genç-i devlet olmuş olmuş ejderhâ mıdır?

Cenneti görmüş bir âdem var ise gelsün disün
Tarhı anın dahı böyle dil-keş ü ra’nâ mıdır?

Güllerinde var mı böyle reng ü bûy-ı dil-firîb
Yâ nesîm subhı böyle bûstân-pîrâ mıdır?

Bir dıraht-ı ser-firâzı var mı bâğ-ı cennetin
Yohsa ancak vâ’izin medh itdüği Tûbâ mıdır?
                          ...                    
                                                            Nef'i

ŞARKI
ŞARKI 

Kalbim yine üzgün seni andım da derinden,
Geçtim yine dün eski hazan bahçelerinden!
Üzgün ve kırılmış gibi en ince yerinden,
Geçtim yine dün eski hazan bahçelerinden!

Senden boşalan bağrıma göz yaşları dolmuş!
Gördüm ki yazın bastığımız otları solmuş.
Son demde bu mevsim gibi benzim de kül olmuş,
Geçtim yine dün eski hazan bahçelerinden!
                                                           Yahya Kemâl
 
DİĞER NAZIM ŞEKİLLERİ

10. sınıf Türk Dili ve Edebiyatı’nda ”gazel, kaside ve şarkı” ön planda olduğu için diğer nazım şekillerine burada sadece kısaca değinilmiştir.

Mesnevi

(Mesnevi ile ilgili daha detaylı bilgilere hikâye ünitesinden ulaşabilirsiniz.)

 

Rubai

Tuyuğ

Murabba

Kıt’a

Terkibibent

Terciibent

Exit mobile version